VÜCUT BİR BİNA


Vücut bir bina durur, sırrı hikmet içinde,
Gönül bir bünyad durur, nakd o bünyâd içinde.

Gönül sultan hakim can cümle iş ona kurban,
Dil dahi bir tercüman yürür kudret içinde.

Gönül oturur tahta, hükmeder Kâf'dan Kâf'a,
Nefis durmış ırakta, meyli işret içinde.

O nefs ki cana uyar, manadan sanma duyar,
Her dem ona uymayan, bil inayet içinde.

Evvel kapı şeriat, geçse ondan tarikat,
Gönül evi marifet, aşk hakikat içinde.

Şeriat şirin olur, işitene hoş gelir,
Ne kim dilerse kılar o şeriat içinde

Tarikat can yoldaşı, can ile olur işi,
Tarika giren kişi dün gün ibret içinde.

Marifet gönül ile, dün ve gün zarı ile,
Söylesem gelmez dile, sırrı sıfat içinde.

Hakikat aşktır ayan, görsün o şebih beyan,
Hakikat donun giyen ağır hilat içinde.

Şeriat suret evi, taate girer kavi,
Aleme çıktı çavı ubudiyyet içinde.

Tarikat cana gelir taatına can kılır,
Girmeyen ziyan kılar işbu devlet içinde.

Hakikate erenler, hakikati bulanlar,
Ne bahtlıdır canları, hep mahabbet içinde.

Her kim şeriat bile, hem okuya hem kıla,
O gerek kim er ola dün gün taat içinde.

Ger taat kılmaz ise üstada varmaz ise,
Şeriden olmaz ise adı lanet içinde.

Şeraat ona söyler, ona abes o addır,
Onun makamı oddur, şu ahiret içinde.

Her kim tarika gire, gerek mal terkin vura,
Yola doğru can vere bu tarikat içinde.

Ger doğru durmaz ise, mal terkin urmaz ise,
Yola can vermez ise, duymaz sohbet içinde.

Tarikat onun değil, o kılmış yolun melul,
Hak kılmaz onu kabul, bulmaz rahmet içinde.

Ger bahri olmaz ise, denize dalmaz ise,
Seyranın bilmez ise, yoktur kıymet içinde.

Marifet gönül şehri, makamın bulur fakrı,
Bahri gerektir bahri bu marifet içinde.

Marifet ondan ırak, onun değildir durak,
İşi olsa da yavlak, onun bu ad içinde.

Her kim hakikat süre, kahrı lütfu bir göre,
İş aça doğru dura, bu hakikat içinde.

Ger doğru durmaz ise, yoluna ermez ise,
Kahrı hoş görmez ise, adı yok ad içinde.

Onun değil hakikat, o devlet o nasihat,
Evvel ahir akıbet bulunca mat içinde.

Bu dört menzildir utan, ledün makamın tutan,
Odur menzile yeten, tamam murat içinde.

O menzile yetenin, dört nişanı var onun,
O nişanı kılanın, yeri rahmet içinde.

Suretin halka düze, Hakk'ın yolunda ize,
Çıka seyir eyleye, o semavat içinde.

Tevekkül işi ola, kanaat aşı ola,
İnayet başı ola, nuru rahmet içinde.

Kılükale mecal yok, o haldir ona kal yok,
Hergiz ona ecel yok ezel ebed içinde.

İştir bunca avazlar, dediğim mani sözler,
Tapduk Yunus'u gözler bu vilayet içinde.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Vücûd bir binâ durur sırr-ı hikmet içinde
Gönül bir bünyâd durur nakd ol bünyâd içinde

Gönül sultân hâkim cân cümle iş ana kurbân
Dil dahı bir tercemân yürür kudret içinde

Gönül oturur tahta hükm ider Kâf'dan Kâf'a
Nefis durmış ırakda meyli ‘işret içinde

Ol nefs kim câna uyar ma‘nîden sanma duyar
Her dem ana uymayan bil ‘inâyet içinde

Evvel kapu şerî‘at geçse andan tarîkat
Gönül evi ma‘rifet ‘ışk hakîkat içinde

Şerî‘at şîrîn olur işidene hoş gelür
Ne kim dilerse kılur ol şerî‘at içinde

Tarîkat cân yoldaşı cân ile olur işi
Tarîka giren kişi dün-gün ‘ibret içinde

Ma‘rifet gönül ile dün ü gün zârıyıla
Söylesem gelmez dile sırr-ı sıfat içinde

Hakîkat ‘ışkdur ‘ıyân görsün ol şebih beyân
Hakîkat donın geyen agır hil'at içinde

Şerî'at sûret evi tâ‘ate girer kavî
‘Âleme çıkdı çavı ‘ubûdiyyet içinde

Tarîkat câna gelür tâ‘atına cân kılur
Girmeyen ziyân kılur iş bu devlet içinde

Hakîkate irenler hakîkati bulanlar
Ne bahtludur cânları hep mahabbet içinde

Her kim şerî‘at bile hem okıya hem kıla
Ol gerek kim er ola dün-gün tâ‘at içinde

Ger tâ‘at kılmazısa üstâda varmazısa
Şer‘iden olmazısa adı la‘net içinde

Şerî‘at ana eydür ana ‘abes ol addur
Anun makâmı oddur şol âhiret içinde

Her kim tarîka gire gerek mâl terkin ura
Yola togrı cân vire bu tarîkat içinde

Ger togrı turmazısa mâl terkin urmazısa
Yola cân virmezise tuymaz sohbet içinde

Tarîkat anun degül ol kılmış yolın melûl
Hak kılmaz anı kabûl bulmaz rahmet içinde

Ger bahrî olmazısa denize dalmazısa
Seyrânun bilmezise yokdur kıymet içinde

Ma'rifet gönül şehri makâmun bulur fakrı
Bahrî gerekdür bahrî bu ma‘rifet içinde

Ma'rifet andan ırak anun degüldür durak
İşi olsa da yavlak anun bu ad içinde

Her kim hakîkat süre kahrı lutfı bir göre
İş aça togrı dura bu hakîkat içinde

Ger togrı turmazısa yolına irmezise
Kahrı hoş görmezise adı yok ad içinde

Anun degül hakîkat ol devlet ol nasîhat
Evvel âhir ‘âkıbet bulınca mât içinde

Bu dört menzildür utan ledün makâmun tutan
Oldur menzile yiten tamâm murâd içinde

Ol menzile yitenün dört nişânı var anun
Ol nişânı kılanun yiri rahmet içinde

Sûretün halka düze Hakk'un yolında ize
Çıka seyir eyleye ol semâvât içinde

Tevekkül işi ola kanâ‘at aşı ola
‘İnâyet başı ola nûr-ı rahmet içinde

Kıyl u kâle mecâl yok ol hâldür ana kâl yok
Hergiz ana ecel yok ezel-ebed içinde

İşdür bunca âvâzlar didügüm ma‘nî sözler
Tapduk Yûnus'ı gözler bu vilâyet içinde

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

Hiç yorum yok:

MÜZİK

Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.

YouTube Kanalım İçin Burayı Tıklayın


POPÜLER YAYINLAR


DOST SİTELER

Gitmek istediğiniz sitenin logosuna tıklayınız.











EMEĞE SAYGI

Bu site için harcadığım emeği saygı duymak istiyorsanız, bu sitede verilen bilgileri kendi sitelerinizde kullanırken
adresini kaynak gösteriniz.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı