GİTTİ BU KIŞ ZULMETİ


Gitti bu kış zulmeti, geldi bahar yaz ile,
Yeni nebatlar bitti, dalgalandı naz ile.

Yine mergizar oldu, uş yine gülzar oldu,
Ter nağme düzer oldu, musikide saz ile.

Hoş haber geldi dosttan, yarattı bağ ve bostan,
İlm okur hezar destan bülbülleri raz ile.

Kim görmüştür baykuşun gülistana girdiğin,
Leylekler zikredemez bir latif avaz ile.

Ya nice saklar isen dürdane gevher olmaz,
Keklik keklikle uçar, hemişe baz baz ile.

El kuşu elden ele, gül kuşu gülden güle,
Baykuş virane sever, şahinler pervaz ile.

Nerde ki bir gövde var, akbaba orda üşer,
Tutiler evde şeker bulurlar kafes ile.

Her şahsın kendi tuşu, kendine tuş eyledi,
Sadıklar ikrar ile, sofular namaz ile.

Cahil, münafık, münkir, cümle aklına şakir,
Aşıklar didar sever, arifler niyaz ile.

Dervişlik dedikleri dilde haber değildir,
Hak ile Hak olana orda menzil düzüle.

Ben dervişim diyenler, yalan dava kılanlar,
Yarın Hak didarını göremezler göz ile.

İlmi amel ne fayda bir gönül yıktın ise,
Arif gönül yaptığı beraber hicaz ile.

Ulu divan kurula, orda kulluk sorula,
Bin tekebbür vermeye bir garip nevaz ile.

Eğriler eğri ile, doğrular doğru ile,
Yalan yalanı sever, gammazlar gammaz ile.

Kimi dükkandan bakar, kimi hoşluklar sever,
Kimi bir pula muhtaç, kimisi canbaz ile.

Kula nasip değecek sultan elden alamaz,
Zülkarneyn n‘eyledi ya, Hızır ve İlyas ile.

Görmez misin Edhem'i tahtını terk eyledi,
Hak katında has oldu, bir eski palas ile.

Bu dünyaya inanma, dünyayı benim sanma,
Niceler benim demiş giderler ham bez ile.

Aşk yağmuru damlası gönül göğünden damlar,
Sevgi yeli götürür yağmuru ayaz ile.

Yunus şimdi gam yeme, n'idem, ne kılam deme,
Gelir kişi başına ezelden ne yazıla.

Yunus Emre


(Şiirin aslı)

Gitdi bu kış zulmeti geldi bahâr yaz ile
Yeni nebâtlar bitdi mevc urdı hep nâz ile

Yine merg-zâr oldı uş yine gül-zâr oldı
Ter nagme düzer oldı mûsikîde sâz ile

Hoş haber geldi dostdan yaratdı bâg u bostân
‘İlm okur hezâr destân bülbülleri râz ile

Kim görmişdür baykuşun gülistâna girdügin
Leylekler zikr idemez bir latîf âvâz ile

Yâ niçe saklarısan dür-dâne gevher olmaz
Keklik keklikle uçar hemîşe bâz bâz ile

El kuşı elden ele gül kuşı gülden güle
Baykuş vîrâne sever şahinler pervâz ile

Kanda ki bir gevde var kerkesler anda üşer
Tûtîler evin şekker bulurlar kafes ile

Her şahsun kendü tuşın kendüye tuş eyledi
Sâdıklar ikrâr ile sûfîler namâz ile

Câhil münâfık münkir cümle ‘aklına şâkir
‘Âşıklar dîdâr sever ‘ârifler niyâz ile

Dervîşlik didükleri dilde haber degüldür
Hak ile Hak olana anda menzil düzile

Ben dervîşin diyenler yalan da‘vî kılanlar
Yarın Hak dîdârını görmeyiser göz ile

‘İlm ü ‘amel ne assı bir gönül yıkdunısa
‘Ârif gönül yapdugı berâber hicâz ile

Ulu dîvân kurıla anda kullık sorıla
Bin tekebbür virmeye bir garîb nevâz ile

Egriler egri ile togrular togru ile
Yalan yalanı sever gammâzlar gammâz ile

Kimi dükkândan bakar kimi hoşluklar sever
Kimi bir pûla muhtâc kimisi cân-bâz ile

Kula nasîb degicek sultân elden alamaz
Zülkarneyn n‘eyledi yâ Hızır u İlyâs ile

Görmez misin Edhem'i tahtını terk eyledi
Hak katında hâs oldı bir eski palâs ile

Bu dünyâya inanma dünyâyı benüm sanma
Niçeler benüm dimiş giderler ham bez ile

‘Işk yagmurı tamlası gönül göginden tamar
Sevgü yili götürür yagmurı ayaz ile

Yûnus imdi gam yime n'idem ne kılam dime
Gelür kişi başına ezelde ne yazıla

Yunus Emre

Derleme ve yorum: Zeki Çağlar

Hiç yorum yok:

MÜZİK

Kulaklarımıza hoş gelen ölçülü ve uyumlu seslere müzik denir. Saz, keman, cümbüş, darbuka, klarnet ve piyano vs gibi ögelere de müzik aleti denir. Müzik aletlerinin uyumuyla şarkı veya türkü söyleyen kişiye ses sanatçısı denir.
Eskiden şarkılar ve türküler plaklara kaydediliyor, gramofonlarla dinleniyordu. Sonra da plak çalan pikaplar piyasaya çıktı. Daha sonra teyplerle dinlenebilen kaset devri başladı. En sonunda CD ve MP3 furyası başlayınca kasetlerin papucu dama atıldı. Teknoloji gelişince müzik aletlerini taklit eden orglar çıktı. Cep telefonuyla bile kaliteli videolar çekilmeye başladı.
Ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu tesadüflere bağlıydı. Siz inşaatta harç kararken, tuğla taşırken, demir bağlarken türkü veya şarkı söylersiniz. Sesiniz ne kadar güzel olursa olsun; bir müzik yapımcısının dikkatini çekerseniz ünlü oluyordunuz. Bu da Milli Piyango'da büyük ikramiyenin size çıkması gibi bir şeydi.
Günümüzde ise ünlü bir ses sanatçısı olmanın yolu YouTube'dan geçiyor. Kendinizi şarkı, türkü söylerken videoya çekiyorsunuz ve YouTube'a yüklüyorsunuz. İzlenme sayısında patlama olursa: Ünlü oluyorsunuz.
Düğünlerde şarkı, türkü ve oyun havaları çalan piyanist şantörler bile YouTube sayesinde dünya çapında tanınır oldu.
Ne yazık ki sağlığında değeri bilinmeyen bazı ses sanatçılarımız vefat ettikten sonra YouTube sayesinde ünlü oldu.
Şimdi gelelim esas konuya: Sesiniz çok güzel. Söylediğiniz şarkı veya türkü de güzel. Ama teknik açıdan zayıfsa: Yaptığınız videonun müziği kulakları tırmalar.
Bazı şarkılar, türküler ve onlara ses veren sanatçılar vardır. Bunlar zaman geçtikçe yıllanmış şarap gibi değerlenir. Ama o eserler zamanla aşınır ve o sesi dinlemek zor olur.
Aşınmış eserleri teknik açıdan düzeltmek mümkündür.
İşte bu YouTube kanalı aşınmış eserlerin ses izlerini aslına sadık kalarak onarmaktadır.
Bu YouTube kanalının işi: Kötü olanı iyi, iyi olanı daha iyi, güzel olanı daha güzel yapmaktır.
Teknik açıdan en kaliteli müziği dinlemek, en kaliteli sinema filmini izlemek isterseniz: Lütfen YouTube kanalıma abone olunuz.

YouTube Kanalım İçin Burayı Tıklayın


POPÜLER YAYINLAR


DOST SİTELER

Gitmek istediğiniz sitenin logosuna tıklayınız.











EMEĞE SAYGI

Bu site için harcadığım emeği saygı duymak istiyorsanız, bu sitede verilen bilgileri kendi sitelerinizde kullanırken
adresini kaynak gösteriniz.

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı